Blogger Şeysi

30 Aralık 2005

We're All A Little Loony

Dragon Ball tema şarkısının gördüğü yoğun ilgi üzerine birkaç tane daha çizgi film müziği ekleyim diye düşündüm.Şimdilik on üç tane var, eğer yenilerini bulursam eklerim:

Alvin And The Chipmunks (936k)
Batman Retro (1125k)
Beverly Hills 90210 (1261k)
Darkwing Duck (930k)
Denver The Last Dinosaur (952k)
Ghostbusters (921k)
HeMan (139k)
Heathcliff (624k)
Inspector Gadget (1140k)
Scooby Doo (1134k)
Smurfs (975k)
Teenage Mutant Ninja Turtles (1365k)
Tiny Toons (952k)

P.S. Geocities saatte 5mb bandwidth koyduğu için hepsini bir seferde download edemezsiniz ne yazık ki. Sabredin, bekleyin, daha iyi bir server bulmam için dua edin veya idare edin..

22 Aralık 2005

Highway To Hell

http://photos1.blogger.com/blogger/2082/1068/1600/b001.jpg
Merhaba benim adım Çağrı, 20 Temmuz 1985 cumartesi günü saat 2:00'de 53 cm boyunda ve 3.100 gram ağırlığında Ankara'da doğdum.Yukarıdaki benim fotoğrafım, 4 yaşındayım.Yanımdakiler de annem ve babam.O resim çekildiğinde kardeşimin gelmesine daha bir yıl vardı, kendi hükümdarlığımın keyfini sürüyordum.Her istediğimi yapıp, gaddar ve zalim bir kral gibi davranıyordum.Hoşuma gitmeyen bir şey olunca kırıp döküyordum.
http://photos1.blogger.com/blogger/2082/1068/1600/b002.jpg
İşte bu dördüncü doğum günüm, bu fotoğraftaki erkeklerden birinin kafasını kum havuzuna vurmuşum.Niye olduğunu hatırlamıyorum ama bu son şiddet girişimim olmadı.
http://photos1.blogger.com/blogger/2082/1068/1600/b003.jpg
Bu fotoğrafta 6 yaşındayım, yanımdaki çocuk da en iyi arkadaşım.Çok aptal bir çocuktu, arada sırada kavga ederdik.İşte o kavgaların birinde onun da kafasını bir yerlere vurmuşum.Yine de yanıma gelip fotoğraf çektirmeyi ihmal etmemiş, dedim ya aptal bir çocuktu.
http://photos1.blogger.com/blogger/2082/1068/1600/b004.jpg
Neyse, bu fotoğrafta da 6 yaşındayım, anaokulu bitmiş, bizden velilere bir gösteri yapmamızı istiyorlar.Bana da şiir veya şarkı gibi bir şeyi ezberlememi söylemişlerdi.Ezberledim ama bana zorla yaptırılan hiçbir şeyi sevmediğim için sahneye çıkarmaları da zorla oldu.Yine de perdeyi açmaya çalıştıklarında içeri kaçmışım, sonunda böyle bir çözüm bulmuşlar.Miyavlayarak görevimi yerime getirdikten sonra bir daha toplulukların önüne çıkmamaya karar verdim o gün.Böylece daha o yaşta tiyatrocu ve şarkıcı olmayı seçeneklerin arasından silmiş oldum.Ama içimdeki sanat ateşini bir şekilde söndürmem gerekiyordu, ben de fotoğrafçılığa başladım.
http://photos1.blogger.com/blogger/2082/1068/1600/b005.jpg
Bu ilk fotoğrafımda farklı bir şey olsun diye kendimi çekmeye karar verdim.Aslında çok orjinal bir fikirdi ama annem öyle düşünmedi ve fotoğraf makinasını elimden aldı.Ben de ilerideki meslek hayatımı düşünmeyi bırakıp kendimi tekrar şiddete verdim, nasılsa onu düzgünce yapabiliyordum.Tam o aralarda da kardeşim doğdu.İnanılmaz şirin, küçücük, sevgi dolu bir şeydi.
http://photos1.blogger.com/blogger/2082/1068/1600/b006.jpg
Bu yine de şiddete karşı sevgimin gerisinde kalıyordu, onun da kafasını bir yerlere vurup dişini kırdım.Televizyonda Ninja Kaplumbağalar'ı izleyip en ileri dövüş tekniklerini bile öğrenmiştim ama birden bire her şey değişti, aşık oldum.
http://photos1.blogger.com/blogger/2082/1068/1600/b007.jpg
Bu fotoğrafta ön sırada oturan sarışın kıza, adı Emma'ydı.Hatırlayabildiğim kadarıyla hayatımın ilk aşkı o.Ben de değişmeye karar verdim, şiddetle tüm bağlantımı kestim ve kendimi ona adadım.Ama Emma'yla ilişkimiz onun ayakkabılarımı bağlamasıyla sınırlı kalınca bir şeyleri değiştirmenin zamanının geldiğini anladım.Hemen imaj değiştirmeye karar verdim, saçlarımı uzattım.
http://photos1.blogger.com/blogger/2082/1068/1600/b008.jpg
Ama Emma'yla ilişkimiz tıkanmıştı, bir ilerleme kaydedemeyince eski halime döndüm.Artık tüm ilgimi tekrar kötülüğe verecektim.Yine de Emma'yla birlikte içimden bir şeylerin uçup gittiğini farkettim, şiddet eskisi kadar tatmin etmiyordu.Ben de kafamı kullanmaya karar verdim, kardeşimi onu çingenelerden aldığımıza ikna edip ağlatana kadar onunla uğraştım.İstediğim zaman onun aburcuburlarını alıyordum, keyfi krallığıma dönmeyi başarmıştım.Ama bu çok uzun sürmedi.O küçük sevimli çocuk büyüyüp akıllandı ve benim söylediklerimden çok farklı bir dünya olduğunu anladı.Artık bana lego parçalarını vermediği zaman gece hayaletlerinin onu korkutmayacağını öğrenmişti.Ben de yeni arkadaşlar edinip vaktimi onlarla geçirmeye başladım.
http://photos1.blogger.com/blogger/2082/1068/1600/b009.jpg
Sağdaki çocuğun adı Eser, soldaki de benim tabi.Bizim sokaktaki iki iyi arkadaşımdan biriydi ama taşındı.Bu da gitmeden önce son gün çektirdiğimiz fotoğraf.Bir de Eray vardı, o da taşındı.Ben de Dilay'la oynamaya başladım, ama karşıma çıkan ikinci karşı cinse de kendimi kaptırıp aşık oldum.Beraber çok güzel vakit geçiriyorduk ama taşınma sırası bu sefer bize geldi.Tabi bu travmayı atlatmam kolay olmadı.Sevdiğimden ayrılmıştım.Ben de tekrar gelecekteki mesleğimi düşünmeye başladım, birkaç başarısız inşaatçılık denemesinden sonra bilgin olmaya karar verdim.Tüm vaktimi kitap okuyarak geçiriyordum, ortaokul hazırlığa başladığımda bütün çocuk kitaplarını okumuş, dünya klasiklerine geçmiştim.Ama Suç ve Ceza'yı okumaya çalışıp anlamayınca bilgin olamayacağıma karar verdim.İşin komik tarafı kimse bana bilginlik diye bir meslek olmadığını söylememişti, ben küçük dünyamda büyük hayaller kuruyordum.Bu girişimim de kötü sonuçlanmıştı.Okul tatil olduğunda en iyi arkadaşım Ozan beni beraber kampa gitmeye ikna etti.Dediğine göre kitap okumak yerine insanlarla konuşmam gerekiyormuş.Kabul ettim ama tam kampa gideceğimiz zaman kolunu kırdı ve kendimi tanımadığım bir yerde tanımadığım insanların ortasında tek başıma buldum.
http://photos1.blogger.com/blogger/2082/1068/1600/b010.jpg
Sansıma oda arkadaşlarım benim gibi değildi, onların peşine takıldım.Beni birkaç kızla tanıştırdılar.Bir tanesi sürekli peşimde dolanıyordu, ama fazlasıyla saf olduğum için niye olduğunu anlayamadım.Bir akşam gelip benim çok yakışıklı olduğumu, beni görünce hemen hoşlandığı ama ona hep ters davrandığımı ve kişiliksiz biri olduğumu söyledi.Sonra oda arkadaşlarımdan birini koluna takıp gitti.Hayatımda ilk kez bir kız tarafından aşağılanmıştım, ne yazık ki sonuncu olmadı.Aynı zamanda hayatımda ilk kez bir kız yakışıklı olduğumu söylemişti, ne yazık ki bu sonuncu oldu.Ama bu olay gözümü açtı, ertesi gün kolumda Funda'yla geziyordum.Kamp bitene kadar hep beraberdik, evime döndüğümde onu aradım.Telefonu suratıma kapattı, bu da gözümü açan ikinci şey olmuştu.Artık yavaş yavaş kızları keşfediyordum.

to be concluded..

P.S. Arşiv yetersizliği yüzünden anlattıklarımın çoğunu görsel olarak sunamıyorum, hayal edin!

Samorost

Henüz bitiremedim ama manyak bi şeye benziyor. Flash adventure.
Özellikle ikincinin çizimleri harika.

Oyun 1: http://www.samorost2.net/samorost1/
Oyun 2: http://www.samorost2.net/

19 Aralık 2005

Sakın Kaçırmayın, Üzülürsünüz!!

Hani olur ya, ben zeke'nin filmler hakkındaki muhteşem görüşlerini okumak istiyorum ama nasıl olacak bu iş diye dört dönüyorsanız sizi livejournal sayfamda ağırlamaktan büyük mutluluk duyarım.Elimden geldiğince güncel tutmak isterdim fakat üzerimdeki şu rehaveti bir türlü atamadığımdan bütün filmleri yazmaya üşeniyorum.Kış uykusu felan da araya girecek bu aralar, şöyle yaz gelse de ben de kendime gelsem.O zaman izlediğim bütün filmler hakkında çok değerli görüşlerimi okuma imkanına sahip olacaksınız, üstleik tamamen ücretsiz!Daha ne bekliyorsunuz, yüzyılın fırsatı bu hadi bakayım!!

http://www.livejournal.com/users/johnny_silver/

10 Aralık 2005

Haggard Ankara'da!

Haggard İzmir'e gitmekten vazgeçmiş. 4 Şubat'ta Ankara'da, 5 Şubat'ta İstanbul'da olacakmış. Göbek mi atsam ağlasam mı anlayamadım.