Blogger Şeysi

31 Ekim 2005

Agresifleşiyorum Muntazaman - Episode 1: Maymunlar Cehenneminden Kaçış

Ekşi Sözlük©'te bir süredir hakkında entry girilmesi yasaklanmış tüzel kişilik harun yahya ve yine aynı durumdaki hak sahiplerinden adnan oktar'a, bir diğer hak sahibi cevat babuna'ya, bunları kar amaçlı kullanan diğer insanlara, bilime karşı duruş sergileyip bunların tutumlarını savunan primitif moleküllere, hala ve hala yasakçı ve sansürcü devlet ve yargı anlayışını savunan faşistlere, bu iki dallamanın ikisinin birden ismini taşıyan "ilik kanseri aldatmacası" baş aktörü oktar babuna'ya, bu şerefsize kanlarını verip maymun beynine bile sahip olmadıklarını ispatlayan ama aslında DNA farklılıkları deney şartlarında bile bulunamayacak birbirinin kopyası kütlelere nalet olsun!

30 Ekim 2005

Qarizma Sezer

Bugün sizlere veb ortamlarında denk geldiğim hoş bir siteyi tanıtacağım: http://www.gokcek.vakfi.com/

QaRiZMa SeZeR isimli gencimize ait siteye girdiğimizde bizi bir
Kurtlar Vadisi bannerı karşılıyor. Sitenin en çok göze çarpan yanı da sonsuz adet animated gif kullanılması. Sezer'i bu güzel gifleri bulduğu için kutluyoruz. Kendisi internet dünyasının en iyi gif bulan insanı.

Altlara indikçe Sezer'in şu anki sevdiği olan Nalan'a atfedilmiş bir
şiir göze çarpıyor. Şiir Sezer'e ait değil ama kendisi MS-Paint'in yazı ekleme özelliğini kullanarak çok hoş bir "nalan" yazısı oluşturmuş.

Hemen altında ise "Aşk Nédir?" ve "Dünya dillerinde séni sewiyorum" isimli faydalı linkler bulunmakta. Daha altlarda ise daha güzel ani-gifler bizi bekliyor.

Sitenin sağ kısmı ise daha ilginç. Burada oldukça yaratıcı bir anket duruyor: "Hangi Takımlısınız?". Şu anda Sezer'in kendi oylarıyla Fenerbahçe önde götürüyor durumu. Gerçekten Türkiye gerçeklerine ışık tutan bir anket.

Altlarda ise Sezer'in ikinci sitesi
http://www.meydey.ekibi.com/ un logosu ve linki var. "İkinci siteme bekleriz." diyen Sezer'in şizofreniye yaptığı gönderme de gözümden kaçmadı. Yalnız dikkatimi çeken, bu sitede de önceki siteye giden link, "2. Web Sitem" şeklinde. Sezer'i iki adet ikinci web sitesine sahip olduğu için tekrar tebrik ediyoruz. Bir de meydey.ekibi.com adresli sitenin logosu neden meydey.com anlamadım. meydey.com adlı siteye gittiğimde de bu sitede aynı logo ile karşılaştım. Onlar Sezer'in logosunu çalmışlar, hemen yetkili mercilere haber verdim. Bu patavatsızlık cezasız kalamaz.

Şimdi sitenin diğer kısımlarına geçelim:

Sesli Şiirler & Komik Vidiolar: Bu bölümde Sezer'in başka sitelerde gördüğü güzel şiir ve komik vidiolara linkler bulunuyor. Gerçekten birbirini tamamlayan bu iki öğenin en güzel örneklerini burada bulmak mümkün. Vidioların altında ise "Asıl Güzellik Yüzde Değil Kalptedir" (by Unutamam_Seni) ifadesini taşıyan çok güzel bir
resim bulunmakta. Hemen altta ise "Oyun İçin Tıklayın" denmiş. Ben tıklamadım.

Foto Albümü: Bu bölüme güzel bir animated gif ve
şiirle başlıyoruz. Hemen altta bir Trinity resmi var. Sayfaya çok uyumlu bir halde sunulmuş. Ve daha sonrasında Sezer'le tanışıyoruz. Kendisinin webcamde çektiği fotosunun altında lise formasıyla görmek de mümkün. (Gerçi bu başkası olabilir emin değilim.) Sezerin ikiz kardeşi "Sen Başkasın Enver" ve arkadaşı "Bozkurt Ayhan" da bizi karşılayanlar arasında. İkisi de kız olunsa verilecek tipten elemanlar.

Sevgii SMS'leri & Arama ?!?: Benim favori sayfam burası. Gerek içerik gerek
animated gif olarak diğer kısımları geride bırakıyor. Ne yalan söyleyeyim ben de hatun yapmak için buradaki sevgi smslerini defalarca kez kullandım. Örneğin "Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var.." dediğinizde bir kızın size hayır demesi mümkün mü? Değil. Ben ve bizim ekip Sezer'e sonsuz teşekkür yolluyoruz. 50 sms, her kızı 50 gün idare edebilmek demek. Süper bi olay! (Bu arada hemen yandaki linkleri de kontrol edin, bence harikalar!)

Ahmet Kaya: Bu sayfada Ahmet Kaya şarkılarının sözlerini bulmak mümkün. Gerçi sözleri o yazmıyordu ama olsun, en azından
fotoğrafı var. Bu arada Sezer'in ülkü ocağında Ahmet Kaya dinlediği için tasvip edilmediğini duydum. Çok yanlış bence.

K o m i k: Burada da Sezer'in bulduğu "Fw: ÇOOOKK KOMİKKK!!!1" resimler görüyoruz. Sayfanın en önemli özelliği şu satırlar:

Herşey aşk mı?
Pamukkale Üniversitesi Öğrencisi Sezer Koçyiğit'in Yapımıdır.
Teşekkür Ederiz.

Asıl biz teşekkür ederiz. Sonraki bölüme geçelim...

Fener Bahçem: Ve sitenin göz bebeği "Firist Class Team" Fenerbahçe'nin sayfası. Buradan türlü Fener resimleri ve Fener'in resmi wep sitesine ulaşmak mümkün. Aa evet, bir de anket var.

Güzeller: Burada da Laetita Casta, Jennifer Lopez, Britney Spears gibi az duyulmuş hatunların resimlerini görebilirsiniz. Ama sayfadaki en önemli şey tabi ki Sezer'in cep telefonu numaraları ve email adresi. Google robotları bu sayfayı da taradığına göre gönül rahatlığıyla verebilirim:

CEP : 0 544 250 97 35
CEP : 0 536 815 28 19
E-Mail: LeGoLaS919@mynet.com
PAMUKKALE ÜNİVERSITY

Bu siteden sonra Sezer'in diğer ikinci sitesine geçelim (meydey ekibi olan). (
http://www.gokcek.dernegi.com/)

Bu sitenin ziyaretçilere bir hizmeti var. "Türkiye Sper Ligi"nde şampiyonun kim olacağına siz karar verebiliyorsunuz. Bunun için anketi doldurmanız yeterli. Sitenin önceki ikinci siteden farklı bi kaç bölümü var, onlara da değinelim:

Aşkta 99 Kural: Tam olarak 112 kural verilmiş olsa da çok faydalı bir kısım yine. Allah'ın 99 ismi gibi bir sayfaya yazıp, yazıcıdan çıkarıp bizim internet kafenin duvarına astım.

Resim Albümü: Burada diğer siteden farklı resimler bulunuyor. Site yapımcısı Sézér Koçtaşağı'nın farklı yeni resimlerini de bu sayfada bulabilirsiniz. Özellikle saçlarını diktiğinde nasıl
yakışıklı olduğunu anlatamam. (Kızlar bakın telefon numarası da verdim.)

Güller ve Anlamları: Tasarım açısından görsel orgazm yaşatan bu sayfada, hangi renk gülün hangi anlama geldiği açıklamalarıyla belirtilmiş. Zannedersem tek eksiği "
@" şeklindeki animated gif'in mailto linki olmaması.

Son olarak site hakkında bi kaç şeye değinmek istiyorum. meydey.ekibi, gokcek.vakfi, gokcek.dernegi... Bunlar gerçekten alması çok zor domainler. Kim bilir bir dernek domaini almak için Sezer ne kadar para harcadı. Ayrıca site genel olarak da en sanatsal, en aykırı tasarımlardan birine sahip. Hangi teknoloji ile yapıldığını gerçekten çok merak ediyorum.

Bir de Sezer, fark ettiğiniz gibi üniversiteli bir genç. Mezun olduğunda bu siteyi referans olarak kullanırsa çok iyi yerlere gelebilir. Zaten anlamıyorum ki, bu kadar yetenekli insanlar varken neden o kadar çok işsiz üniversite mezunu genç var?

Sözlerimi de Sezer'in can dostlarından Kemal'in
şu fotoğrafıyla bitirmek istiyorum. Kendisi bu vatan için "Özel Harekat C Timi"nde diş bilemekte. Kendisine saygılarımı gönderiyorum. Muck!

22 Ekim 2005

Enlarge My Penis

http://hedehhhebebedehhehehebdbebehehbbede
Her click için bi cm alıcam. Siz de kendi pipinizi yaratabiliyosunuz bu sitede.

(Efenim bu şöyle bi siteydi. Kendi pipinizi oluşturuyorsunuz ve pipinize bir sayfa veriyor. Bu sayfa her ziyaret edildiğinde pipiniz 1cm uzuyordu. Ama anladığım kadarı ile sitenin "hit rating/security"si çok yüksek olduğundan hacklenmiş. Bir süre kapalı kaldı, şimdi de açıldığında binlerce popup getiriyor. O yüzden urlyi vermiyorum daha fazla.)

11 Ekim 2005

Ekmek Bulamazlarsa Pasta Yesinler

Hepimiz bu lafı bi yerden duyduk. Ama bence çok azımız ardındaki gerçek hikayeyi biliyor. O yüzden anlatayım istedim. Buyrun...

Efendim tarih 16. yy. Mekan ise Cenevre, İtalya. O zamanlar Fatih Sultan Mehmet bir Toronto seferi düzenliyor. Bu sebeple haçlı orduları kırmızı alarm konumunda, ticaret tamamen durmuş. Şehirlere gelen yiyecekler yolda toplatılıp ordulara dağıtılıyor. O devirlerde de Cenevre kenti diğer kentlerin agrikültür emperyalizmi altında. Tüm tahıl, bakliyat ihtiyaçlarını dışarıdan karşılıyorlar. Fakat, Osmanlı'nın bu ani saldırısı onları hazırlıksız yakalıyor, granarylerdeki tüm yiyecekler marketlere alınmış ve tüketilmiş (a tribute to Caesar III). Halk perişan durumda, yiyecek hiç bi şeyleri yok.

Fekat gelin görün ki Cenevre Büyükşehir Belediye Başkanı olacak o şahsıyetsiz, o cibiliyetsiz insan Toto Maldini, Belediye Sarayı'nda krallar gibi yaşamakta. Sarayın erzakları her nevi kuru bakliyat, kabuklu yemiş, sulu yemek ve tropik meyvelerle dolu. Sarayın musluklarından ballar, pekmezler akmakta. Hatta, eğer ki Maldini'nin canı bir şey çeker ve o aşerdiği şeyi sarayında bulamaz ise atlıyor Ferrari'sine, ver elini Hükümet Konağı, ver elini Vali Köşkü... Dönem İtalya'sı halen site devletler halinde olduğu için zaten tüm bu mekanlar Belediye Başkanı'na ait. O derece s.ki t.şağına denk bir insan yani.

Tabi halk bu durumdan haberdar ve Maldini'ye öfke kusuyor. İnsanlar kendileri yemek yiyemezken Maldini'nin böyle bir hayat sürmesine tahammülsüz. Derken günün birinde açlıktan yedinci ayak parmağını yemek istemeyen bir şehir esvabı dayanamayıp Belediye Sarayı'nın kapısına gidiyor.
-Aç ulan kapıyı Maldini danadinosu! diyor.

Kapının ardından bir ses duyuluyor.
-Kim ooo?
-Benim.

Sonra kapı yavaşça açılıyor. Kapıdaki yeniçeri, açlıktan kaburgaları sayılan adama bakıyor ve diyor ki:
-Sen ne cesaretle gelirsin yüce Maldini'nin huzuruna, bre melun!
-Abi açım, 1231231 gündür yemek yemedim, nolur abi yiyecek ekmek bulamıyorum, ah abi, vah abi...

Yeniçeri de Anadolu çocuğu tabi, dayanamıyor çocuğun haline. "Gel kardeş gel." diye içeri alıyor. Adam içeri giriyor ve saray lobisine göz atıyor. İçerde türlü memleketten sırım gibi delikanlılar, süt gibi genç hanımlar, Puma çantalı prensesler, jöleli saçlı prensler ve onların korumalarıyla göz göze geliyor. O kadar göze gelemeyen adamımız hemen gözlerini yere dikiyor.

-Bu da kim böyle?
-Aaaa şu kemiklere bak ayol.
-Iyy..
-L'Oha filan oldum izninizle..

Adamımız utancından yerin dibine giriyor. Ne yapacağını şaşırıyor. Sonra yeniçeri yanına gelip:
-Birader ayakta kaldın, geç şöyle. diyor.

Şöyle geçiyor geçmesine de, herkesin bakışları onun üzerinde, ne yapsın çocuk, utanıyor haliyle. Ellerini kavuştursun mı, kafasını kaldırsın mı bi türlü karar veremiyor. İlk kez böyle bi ortam içine çıkmış. Boru değil saray lobisi. Kollarını bağlıyor, ayaklarını yan tutup sağa sola sallıyor. Bu esnada ise etraftan ona doğru fısır pısır sesler gelmekte.

Tüm bunlar olurken yeniçeri, Toto Maldini'nin ofisine gidiyor. Toto her zamanki yemeği bölünmüş olduğu için sinirli bir şekilde soruyor:
-Nedir mevzu?
-Başkanım bir plöreter kapınıza kadar geldi sizden aş istiyor.
-Yaa demek öyle, tiz vurun kellesini.
-Ama başkanım, çocuğun kabur...
-Tiz dedim, itiraz istemem.

O an yeniçerinin kanı kaynıyor ve masadaki İtalyan usulü ezzobrida çorbasını kastederek:
-Ulan millet ekmek bulamıyor, senin şu yaptığına bak, diyor ve çorba tasını aldığı gibi Maldini pepperonisinin başından aşağı boşaltıyor.

Etraftaki nöbetçiler yeniçerinin kollarından tutup, bileğini ters çeviriyolar. Maldini şaşkın bir halde bağırıyor:
-Ulan ne biçim yeniçerisin sen be? Bu ne cüret.
-Aaggh! Devşirmeyim ben, aaagh! Abi bükme, aaa!

Maldini kılıcını kınından çekiyor ve diyor ki:
-Yaa! Demek ekmek bulamıyorlarmış öyle mi? Ekmek bulamıyorlarsa, o zaman onlar da pasta yesinler!

Ve kılıcı yağız Türk evladının karnına saplıyor.

Eveet. Hikayenin buraya kadar olan kısmını hepimiz zaten biliyoruz. Kitaplardan, defterlerden, tiyatro afişlerinden öğrendiğimiz kadarı bu. Ama şu ayrıntıdan bi çoğumuz habersiz:

Burada belediye başkanının "pasta" olarak atıfta bulunduğu yiyecek bizim bildiğimiz yaş pasta, kuru pasta türü bi şey değil. Pasta, İtalya'nın belli yörelerinde yetişen kutsal bir bitki. Böyle beyaz, uzun pırasa gibi bir şey. Ama rivayete göre, pasta sadece 4. yy.'da Floransa'da yaşamış Aziz Danette'nin ziyaret ettiği tarlalarda yetişebiliyor. Pasta, bir çok kez tohumu ile yetiştirilmeye çalışılmasına rağmen, ziyaret edilmemiş topraklarda ürün vermiyor. İşte bu yüzden ki pastanın, İtalyan halkı arasında önemli bir değeri var. Kimse bitkiyi koparıp yemeğe cesaret edemiyor. Ve bu yüzdendir ki belediye başkanının "pasta yesinler" sözü etrafa yayılınca kendisine burada belirtemeyeceğim kafir, dinsiz ve deyyus-u ex gibi ithamlar yöneltiliyor. Halkın yönetime nefreti ikiye katlanıyor.

Amaaaa! Şehirde yaşamakta olan Gepetto isimli fırın ustası, başkanın bu fikrini denemek istiyor. Bir tutam pastayı kökünden koparıp fırına atıyor. Pasta piştikçe yumuşuyor, piştikçe yumuşuyor. Yumuşadıkça bükülüyor. Büküldükçe yumuşuyor. Beyle sakız gibi bi şey oluyor. Fırıncı bunu görünce ağlıyor.
-Yüce tanrım, sen ki pastayı eğip bükensin. Lütfen bu günahımı affet.

Sonra fırında bulunan Meryem Ana heykelinin gözlerinden yaşlar geliyor. Fırıncı korku ve aşkla kendinden geçiyor. Yaşları bir hamam tasında toplayıp kazana döküyor. Üstüne yumuşamış pastayı koyuyor. Biraz tuz ekip haşlıyor.

Su kaynarken kaşıkla tadına bakıp tuzunu ayarlıyor. Kaynayınca ocağı kısıyor ve kazandakileri kevgire boşaltıyor. Suyu kevgirden geçirdikten sonra pişmiş pastayı bir tabağa döküyor. Üzerine biraz da caparella sosu döktükten sonra tadına bakıyor.
-Hmmmmm... Prima, fantastico.

Hemen sokağa çıkıp bu mucizeyi halkla paylaşıyor.
-Ey mümin halk! Ey din kardeşlerim! Aziz Danette'nin bastığı toprakta büyüyen bu pastayı, Meryem Anamızın gözyaşıyla kaynattım. Sonuç mu? Mükkemmel! Gelin tadına bakın! (kristiyan) diyor.

İşte o gün İtalyan esnafı kutsal spagetti yemeği ile tanışıyor. Gavurun makarnaya pasta demesinin sebebi de bu zaten.

Halk tarladan topladığı pastayı eve gidip kaynatıyor. Pişen makarnaları yiyip güç ve kuvvet kazanıyorlar. Sonra bu enerjilerini saray kapısını zorlayarak boşaltıyorlar. Toto Maldini'nin sekreterinden randevu alıp ofisini basıyorlar. İsyan sonucunda Maldini tarantinosunun kellesini giyotinle kesiyorlar ve bir hafta şehirde sallandırıyorlar ki bundan sonra aynısını yapmak isteyecek lombardoların gözü korksun.

Bunu duyan diğer şehirler aynı yöntemle isyan başlatıyor. İtalya'da tüm belediye lordları devriliyor. Lombard birliği oluşturularak üniter devletin temeli atılıyor. Ve bu sebebtendir ki Sultan Mehmet'in seferi başarısız oluyor ve daha evvelinde Kanuni Sultan Süleyman ile taaaaaaaaaaaaa Viyana kapılarına kadar dayanan Osmanlı ordusu, bu sefer geri çekilmek zorunda kalıyor.

Onlar eriyor muradına, biz çıkalım seferine...

(Valla doğaçlama değil, direk ansiklopediden geçirdim.)

08 Ekim 2005

Windows Media Player Eziyetine Son

regsvr32 /u wmpshell.dll

Bunu run ile (windows tuşu+r) ya da komut isteminde çalıştırırsanız, Media Player shellden elini ayağını çekiyor. Örneğin mp3 dosyasına sağ tıklayınca "Add to playlist", "Burn with Media Player" gibi tonlarca komut da yok oluyor. Süfer!